Pazar sabahı büyük bir heyecan ile uyandım, aslında biraz endişe ve korkuydu bu heyecanımın açılımı. Hem Beşiktaş'a karşı, hem de Şampiyonluğa giden yolda büyük önemi olmasından dolayı böyle bir maçın kaybedilmesi olasılığından kaynaklanan bir korku...Ne gazete ne de televizyon... Korkumu hatırlatacak herşeyden uzak durdum.
Maç bitti...
Ne korku ne de endişe... ne kadar yersizmiş
Keyif aldı yerini bir anda herşeyin...
Tam anlamıyla bir takım, Oyun sezgisi ve zekası çok yüksek inanılmaz bir kaptan, bir çok yıldızı ile büyük bir rakip ve unutulmazlar arasında yerini alan çok anlamlı bir DERBY.
Maç bittiğinde ne kadar şanslı olduğumu düşündüm;
çünkü ALEX' in dün gece müthiş futbolu ve de 3 golü ile huzurla yastığa başımı koydum,
çünkü ALEX' i futbol oynarken, hem de Fenerbahçe' de oynarken onu seyrettim,
çünkü ALEX'i Şükrü Saraçoğlu'nda alkışladım,
çünkü ALEX' in gol kralı olduğunu gördüm,
çünkü ALEX'in asist kralı olduğunu gördüm,
çünkü ALEX'in Kadıköy'e gelmiş en iyi yabancı futbolcu olduğunu gördüm,
çünkü ALEX' in ezeli rakiplere futbol dersleri vermesini keyifle izledim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder