24 Nisan 2008

Vallahi de Helal Billahi de Helal

Eee şu an bütün Türkiye'de Sivasspor konuşuluyorken bizim de bir şeyler karalamamız lazım diye düşündüm.Şu genç yaşımda futbol adına bana yeni heyecanlar kazandırdığı için zaten bu takıma sempatim vardı ama şurda ligin bitimine birkaç hafta kalmış ve hala şampiyonluk için yarışıyor olmaları benim gibi şampiyonluk kupasını ömrü boyunca sadece 3 büyüklerin elinde görmüş; üst üste şampiyonluklar yaşayan o eşsiz bordo-mavili Karadeniz frtınasını hiç izleyememiş insanlar için yeni bir tat yeni bir heyecan adeta.Bence futbol adına son yıllardaki en önemli dönüm noktalarından birisi Sivas yönetiminin Lorant'tan sonra yeni Lorant'lar(!) aramaması ve takımı genç yardımcı hoca Bülent Uygun'a emanet etmesiydi.Her ne kadar basında çıkan konuşmalarını ve maç sonlarında demogojiye kaçan yorumlarını sevmesem de Bülent Hoca sanırım herkese istenince başarılabileciğini gösterdi.Kendisi her maçtan sonra "ne de olsa bizi şampiyon yapmayacaklar" diye açıklama yapıp belki de oyuncularının üstündeki stresi azaltmaya çalışıyordu ancak görüldü ki iyi oynayan bir takımın önüne hakemler veya federasyon da bir yere kadar geçebilir.Anadolu takımları "abi bizim önümüzü keserler mutlaka" diye sezonu açıp hedefi orta sıralar olarak belirleyince ligimizin hali malumunuz...Toplamda 3 forveti olan Sivas'ta Balili ilk yarıdaki Galatasaray maçından beri sakat, stoperlerden Hakkı neredeyse 1-2 ay sakattı Diallo ise kışın 1ay boyunca Afrika Kupasında milli takımla birlikteydi, sağ kanatta küme düşen Sakarya'dan Musa, ortada Ankaraspor ve Ankaragücü'nün mükemmel orta sahalarından(!) kendine yer bulamayan Devran, kalede Trabzon'un bir türlü beğenmediği Petkoviç...Bu takım gerçekten de iyi iş çıkarmış demek düşüyor bize.Yeri gelmişken Sivasspor'u favorisi olmadığı 2.lig'den Süper Lig'e taşıyan İsmail Kartal'ın da kulaklarını çınlatalım. Türk futbolunda bir klasiktir: Takımı 2.lig'den Süper Lig'e çıkaran hocayla yola devam edilmez, onların yerine Pecze, Susiç, Hikmet Karaman gibi 'eskiler' gelir ve sürekli biri diğerinin yerini alıp durur.Yıllar önce Rasim Kara Rize'yi çıkarmıştı Süper Lig'e de nedense o bile gönderilmişti!Fenerbahçeli eski futbolcu İsmail Hoca gerçekten de başarılı bir çalıştırıcı, geçenlerde TRT'de onunla ilgili bir programda sık sık yurtdışında yetenekli gençleri izlediğini ve araştırmalar yaptığını öğrendim.Hatta yardımcı antrenörü şimdi Galatasaray'da oynayan Barış'ı, Serkan'ı ve Beşiktaş'taki Aydın'ı İsmail Hoca'nın kendisine birkaç yıl önce söylediğini anlattı...Ne diyelim futbolumuzda İsmail Kartallar Bülent Uygunlar Bülent Korkmazlar, yani bu işe gönül verenler, suratları da taktikleri de eskiyen gezici teknik direktörlerin yerini alsın da biz de azcık daha tadalım bu yeni heyecanları...Bu arada Bülent Korkmaz demişken yakında onunla ilgili de bir yazım olacak.Her fırsatta o iğrenç sesi ve hareketleriyle maç sonu açıklamalarında Bülent Korkmaz'a sataşan ve başkanlığını yaptığı kulübün düştüğü durumu kabullenemeyen İlhan Cavcav'a yazmazsam rahatlayamayacağım çünkü...

Hiç yorum yok: