
BİR AVUÇ FUTBOLSEVERİZ. BURADA İÇİMİZİ DÖKECEĞİZ, DOĞRU BİLDİĞİMİZİ SÖYLEYECEĞİZ... BUDUR.
30 Haziran 2008
Arsenal'in Milan Kaybı

Viva Espana!
25 Haziran 2008
24 Haziran 2008
Koruyalım Yeter

23 Haziran 2008
22 Haziran 2008
Portakalı Soydum!

21 Haziran 2008
16 Haziran 2008
Fatih Terim

14 Haziran 2008
Aaron Ramsey

Rosicky ve Eduardo Geri Dönüyor

13 Haziran 2008
Devam

11 Haziran 2008
İlk Maçlar

Euro 2008'de ilk maçlar sona erdi dünkü İsveç-Yunanistan maçıyla. Göze batan 2 takım var şu ana kadar biri Almanya diğeri de Hollanda. Her ne kadar İspanya en fazla gol atan takım olmuşsa da bunda Rusya defansının hatrı sayılı payı var ve derli-toplu bir takım karşısında İspanya'nın duramayacağı görüşündeyim. Görücüye çıkan 16 takım arasında hangisi en kötüydü diye sorulursa sanırım ortak bir noktada buluşacaktır herkes, maalesef ki bu ortak nokta da Türkiye olacaktır. Avusturya her ne kadar turnuva öncesi en kötü takım izlenimi vermiş olsa da gösterdikleri dirençli ve güzel oyun onları da iyi oynayanlar arasına soktu. İlk maçlar sonunda en güzel gol İboviç'in dün Yunanistan ağlarına bıraktığı top oldu sanırım. Bizim açımızdan da bugün turnuvanın en kritik günü kazanamama durumunda işler çok zora girecek ve sanırım pek fazla kişinin güveni yok şu anda. Ancak daha önceden de dediğim gibi ilginç yapımızla herkesi şaşırtabilme potansiyeline sahibiz. Umarım ikinci maçlar sonunda en fazla beğenilen takım ünvanıyla yazarız buraya. Bu arada ilk maçlar sonunda gönlümüz artık portakallardan yana.
10 Haziran 2008
9 Haziran 2008
ATV

Not: Google'a girip atv yazılınca çıkan ilk resim sonucu yukarıdaki resim oluyor. Bu resmi koymak ve atv'yi böyle hatırlamak daha iyi.
8 Haziran 2008
Portekiz:2 Türkiye:0

6 Haziran 2008
Arsenal 2008-2009



Milan Devler Ligine Mi?

5 Haziran 2008
Porto İptal

4 Haziran 2008
Transfer Formülü x+y=z
3 Haziran 2008
Böyle Biri Vardı Ne Oldu? #2
Berkant Göktan

Bir FM efsanesi olmuştu vakti zamanında. Gerçi henüz 26 yaşında olması bir patlama yapabileceği umudu yaşatabilir bizde. Bayern Munich altyapısında yetişmiş, 16 yaşında Trapattoni tarafından as takıma çağrılınca bir de üstüne 17 yaşında Manchester United karşısında forma şansı bulunca kendisinden beklenilenler iyice artmıştı. Ardından Almanya liginde Borussia Mönchengladbach ve Arminia Bielefeld takımlarında kiralık olarak yollanan Berkant 2001 yılında Galatasaray'a transfer olduğunda birçok kesim geleceğin yıldızı olacağından emindi. Hıncal Uluç'un o zamanki deyimiyle "Emre'nin sağ ayaklısı, hatta daha iyisi" lafı beklentilerin bir göstergesi sadece. Ancak Lucescu döneminde beklenilen parlamayı yapamayan Berkant, Terim'in gelişiyle taraftarların gözünde yeni bir atılım yapar izlenimi vermiş olsa da Galatasaray'da bir Juventus maçı dışında pek parlak maçlar çıkaramadı. Galatasaray'ın Juventus'u 2-0 ile geçtiği maçta gözlerimizin pasını silmişti o maçtaki performansıyla.
Ardından BJK acaba GS'de yapamadığı patlamayı biz de yapabilir mi düşüncesiyle takıma kattı Berkant'ı. Galatasaray'da olduğu gibi Beşiktaş'ta da hazırlık döneminin parlak oyuncularından oldu. Ancak sezon başlayınca çok geçmeden Del Bosgue tarafından satılacaklar listesinde kendisini buldu Berkant. Beşiktaş macerası kendisi için Türkiye macerasının da sonu olmuştu. Beşiktaş'ın ardından Kaiserslautern ile anlaşıp orada da tutunamayan Berkant son olarak 1860 Munich'in ikinci takımı olan TSV Munich 1860'da Daum'un Köln'üne 2 gol atarak o haftanın futbolcusu seçildi. Halen aynı takımda forma giyen Berkant Almanya 1.liginde oynamanın hayaliyle yaşıyor. Gerçekleştirebilir mi bilinmez ancak yıldızı parlayamayan Türk genç yetenekler arasından kendine çok iyi bir yer bulmuş durumda.

Aziz Yıldırım
1 Haziran 2008
Hakan-Vefa

Son zamanların en fazla tartışılan konularından biri de Hakan Şükür'ün Galatasaray'dan ayrılışı. Hakan'ın en verimli yıllarını seyretmiş biri olarak gösterdiği o performans rakip pencereden bakılınca kıskanılacak bir sebeptir. Gs'yi o kadar benimsemiş olması ise rakip pencerenden kendisinin sevilmemesi için bir sebeptir. Sakin ve mütevazi tavrı da hangi pencereden bakarsanız bakın sevilmesi için bir sebeptir. Milli takıma da elbet alınabilirdi bir yol gösterici, tecrübe abidesi olarak. Ancak Yıldıray ve Halil gibi adamları Kazım,Mevlüt,Ayhan..gibi adamların arasından seçebilen milli takım heyetinin kadro tercihleri de oldukça mantıklı duruyor! Kalli'nin ortaya çıkan açıklamalarının ardından ayrılma kararı almış olan Hakan Şükür'ü geri döndürmeye çalışıyor Gs yönetimi şu sıralar. Futbol okullarına adının verilmesinden heykelinin dikilmesine kadar giden bir ikna zinciri mevcut. Geri çevirebilirler mi bilemiyorum ancak ortada yapılan bir vefasızlığın olduğu bir gerçek. Aynı dönemde top koşturduğu futbolcuların göbek bağlayıp tv programlarında oturup ahkam kestiği bir ortamda halen gol atmaya devam edebilen, yurtdışında en fazla tanınan yerli bir futbolcuya sahip çıkılmayacaksa kime sahip çıkılacağını çok merak ediyorum. Bu dakikadan sonra eğer ki başka bir takıma transfer olacaksa bu takımın Sakaryaspor olması onu bir daha Türk futbolunda unutulmazlar arasına sokabilir.
Geri Dönüş

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)